1865 yılında, İngiliz dağcı Edward Whymper, bölgede tek çıkılamayan dağ olan Matterhorn’a çıkmaya karar verir. Alp Dağlarının en tanınmış ve büyüleyici zirvelerinden biri olan Matterhorn, 4478 metrelik yüksekliği ile İsviçre-İtalya sınırında yer alır. Whymper liderliğinde 7 kişilik ekip, 18. denemede nihayet bu dev granit piramidin en uç noktasına varır. Ancak dönüş yolunda trajik bir kaza olur. Daha ilk metrelerde, birinin ayağı kayar ve emniyet için birbirlerine bağlı olduklarından tüm ekip aşağı doğru sürüklenmeye başlar. Ağırlığa dayanamayan ip kopar, dört dağcı 1300 metrelik uçurumdan düşerek can verir. Aralarında Whymper’in da bulunduğu 3 kişi geri dönmeyi başarmıştır.
Bu olay, tüm dünyada büyük yankılar oluşturmuş, Dağ sporlarının tanınmasına ve gelişmesine neden olmuştur. Bu ilk çıkışın dağın İsviçre tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle bu zirve de artık İtalyanca "Cervino" adıyla değil, Almanca "Matterhorn" adıyla anılmaya başlanmıştır.
Bu olay, Matterhorn eteklerindeki küçük bir Alp kasabasının da turizm ile tanışmasına yol açmıştır. Ekibiyle birlikte dağa tırmanmak için Zermatt’a gelen Whymper, 1855 yılında Alexander Seiler tarafından açılan “Monte Rosa” otelinde kalır. İleri görüşlü bir adam olan Seiler bu oteli 1839’da aynı yerde tek tük gelen dağcıları ağırlamak için kurulmuş küçük bir han olan “Lauber Inn”in temelleri üzerine kurmuştur. 1865’deki bu olaydan sonra dağcılarla ve meraklı turistlerle dolup taşmaya başlayan Zermatt, kısa sürede İsviçre’nin en önemli dağcılık ve kayak merkezlerinden biri olmuştur. Zermatt ile büyüyen Seiler ailesi de bugün Zermatt’ın en lüks otelleri olan “Mont Cevrin Palace”, “Hotel Schweizerhoff”, “Hotel Nicoletta” ve tabii bu yıl 150’inci yılını kutladıkları “Hotel Monte Rosa” gibi otelleri işletmektedirler. “Belle-Époque” tarzı Monte Rosa’da konaklamasınız bile bir kahve içmek için uğramanızı öneririz.
Matterhorn, Klein Matterhorn ve Dent Blanche (Beyaz Diş) zirveleri arasındaki çanakta 1620 metre yükseklikte yer alan Zermatt’ı bugün yılda bir buçuk milyon kişi ziyaret ediyor. Zermatt’a motorlu taşıtların girmesine izin verilmiyor. Araçlarıyla gelen ziyaretçiler için kasaba’dan 5 kilometre uzaktaki Täsch köyünün girişinde Seiler otellerinin parkı bulunuyor. Araç park rezervasyonunuz otel rezervasyonu ile birlikte yapılabiliyor. Buradan Zermatt’a taksi ile veya her 20 dakikada bir kalkan shuttle trenler ile ulaşabilirsiniz.
İtayla sınırındaki kasaba zirvelerin aksine ılımlı bir iklime sahip. Dağ sporu yapanlar Matterhorn’a tırmanmayı tercih ederken Zermatt’tan dişli tekerlekler ile ilerleyen bir dağ treni ile ulaşılabilen Klein Matterhorn bölgesi kayakçıların gözdesi.
Zermatt’a trenle ulaşım:
Cenevre’den: 3-4 saatlik yolculuk sırasında Visp yada Brig’de tren değiştirmek gerekiyor.
Basel veya Zürih’den: 5 saatlik yolculuk sırasında Brig’de tren değiştirmek gerekiyor.
Milano’dan: 3-4 saatlik yolculuk sırasında Brig’de tren değiştirmek gerekiyor.
St. Moritz’den: Glacier Express ile aktarmasız ulaşabilirsiniz.
3 Eylül 2009 Perşembe
Mitochondrial Eve
Allan Wilson's naming Mitochondrial Eve after Eve of the Genesis creation story has led to some misunderstandings among the general public. A common misconception is that Mitochondrial Eve was the only living human female of her time. Had this been the case, humanity would have long since become extinct due to an extreme example of a population bottleneck.Indeed, not only were many women alive at the same time as Mitochondrial Eve but many of them have living descendants through their sons. While the mtDNA of these women are not as common as the MRCA, their Nuclear genes are present in today's population.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)